TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK SEMPOZYUMU YOĞUN KATILIMLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Vakfımız tarafından tertiplenen "Tarım, Gıda ve Hayvancılık: Durum Analizi, Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri” konulu sempozyum, 18 Ekim 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
Bilim insanları, bürokratlar, çiftçiler, siyasetçiler, STK Temsilcileri gibi birçok farklı kesimi bir araya getiren etkinlik, TASAV Başkanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk AKSU’nun açılış konuşmalarıyla başladı.
TASAV Başkanı İsmail Faruk AKSU, gıda zincirinde kayıp, israf ve izlenebilirlik eksiklerinin hem üretici hem de tüketici güvenini ve refahını olumsuz etkilediğini belirterek, "O sebeple gıda sevk zincirinde fiyatların maliyet kaynaklı olmayan kontrolsüz yükselişinin önüne geçecek mekanizmaların oluşturulması, tarladan sofraya tüm süreçlerin ilgili kurumlarla eş güdüm içinde kontrol edilmesi gerekmektedir. Gıda arz güvenliği ve güvencesiyle tüketicinin korunması mutlaka sağlanmalıdır." diye konuştu.
Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığına vurgu yapan Aksu, "Su kaynaklarının korunması ve rasyonel kullanımı, milli güvenlik meselesi olarak ele alınmalıdır. Suyun büyük bölümünü tarımda tüketen bir ülke olarak, hızla azalan su kaynakları karşısında sulama için alternatif yöntemler geliştirme mecburiyeti vardır. Suyun etkin yönetimi, arz güvenliği ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde üretim desenini suya göre şekillendiren, alternatif finansman modelleriyle desteklenen bir anlayışla gerçekleştirilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
TASAV Başkanı Aksu ayrıca, küçük üreticilerin sistemde tutunmakta zorlanmasının ve piyasa dengesizliklerinin hayvancılığın sürdürülebilirliğini tehdit ettiğine işaret ederek, "Bu nedenle ıslah programları, kaliteli yem üretimi, hayvan sağlığı ve biyogüvenlik standartlarla birlikte üretim destekleri güçlendirilmelidir." dedi.
Sempozyumun toprağın, bilimin ve emeğin buluştuğu ortak akıl platformu oluşturduğunu dile getiren TASAV Başkanı, "Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında 'Türk ve Türkiye Yüzyılı' vizyonuna katkı sağlama hedefiyle hazırlanan bu sempozyumda, Türkiye'nin tarım-gıda ekosisteminin mevcut durumu, yapısal sorunları ve çözüm yolları bütüncül yaklaşımla ele alınmıştır. Titizlikle yürüttüğümüz çalışmaların sonucunda üç ayrı eser hazırlanmıştır." bilgisini verdi.
TASAV tarafından hazırlanan ve katılımcıların büyük beğenisini kazanan kısa videonun gösterimi yapıldıktan sonra Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Turan söz aldı. TASAV tarafından yayınlanan üç kitabın hazırlık sürecini koordine eden Rektör Prof. Dr. Erol Turan, "Türkiye'de Tarım Sektörü", "Türkiye'de ve Dünyada Gıda Güvencesi ve Gıda Güvenliği" ve "Türkiye'de Hayvancılığın Gelişimi" başlıklı kitaplar hakkında bir sunum gerçekleştirdi. "Bu kitaplar, titiz bir editoryal inceleme ve hakemleme sürecinden geçirilmiştir. Sempozyumda ele alınacak konu ve hususlar, detaylı şekilde bu kitaplarda yer almaktadır. Bu üç eserin ortak mesajı şu; üreticiyi güçlendirmeden tüketiciyi koruyamayız. Gıda meselesinde kendi kendine yetmeyen bir millet, bağımsızlığını koruyamaz. Bilgiye, teknolojiye ve örgütlü üretime dayanmayan tarım ve hayvancılık, küresel rekabette hayatta kalamaz." diyen Turan, TASAV tarafından yayınlanan bu eserlerin bu alanda referans kitaplar olacağına inandığını belirtti.
Sempozyumun açılış oturumunda söz alan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı’nın tarım ve hayvancılıkla ilgili güncel durum hakkındaki sunumunun ardından TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci bir konuşma yaptı. TASAV’ı düzenlediği etkinlik sebebiyle kutlayan Kirişci, Vakfımızın Kurucusu ve himayeleriyle etkinliğimize büyük destek sunan Sayın Devlet Bahçeli’yi şükranlarını sundu. Kırsal kesimden göçün arttığına dikkat çeken ve kırsal kalkınmanın önemine vurgu yapan Kirişci, çiftçilikle uğraşan kesimin yaş ortalamasının giderek yükseldiğini belirterek, gençlerin tarımla uğraşır hale getirilmesi için teşvik edici politika ve mekanizmalara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Sempozyum açılışında son olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet YILMAZ söz aldı. TASAV tarafından düzenlenen etkinliğin tarım, gıda ve hayvancılık alanlarında mevcut durumun çok boyutlu biçimde ele alınması ve politika yapım süreçlerine akademik katkı sağlanması açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Yılmaz, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hükümet içinde bir 'su komisyonu' oluşturduk, benim başkanlığımda. Bir iç çalışma başlatmış durumdayız. Önümüzdeki dönemde özellikle su meselesiyle ilgili çok daha bütüncül, uzun soluklu bir politika setini milletimizin önüne getirmeyi planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tarım, hayvancılık, gıda ve su yönetiminin, insanlığın refahı ve devletlerin istikrarı açısından taşıdığı önemi vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: "Teknoloji ve ekonomik unsurlar ne kadar değişirse değişsin, insan yaşamı, bu alanlardaki dengeye bağlı kalmıştır. Günümüzde iklim değişikliği, su kıtlığı ve artan nüfus baskısı bu önemi daha da pekiştirmiştir. Özellikle su konusu oldukça kritik. Geçmişteki gibi değil, farklı bir su rejimiyle karşı karşıyayız. Türkiye olarak da bunu yaşıyoruz. Akdeniz havzasının özellikle bu değişimlerden daha yoğun etkilendiğini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bu gerçekler ışığında politikalarımızı şekillendirmek durumundayız. Suyla ilgili şöyle bir bilgi arz edebilirim. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hükümet içinde bir 'su komisyonu' oluşturduk, benim başkanlığımda. Bir iç çalışma başlatmış durumdayız. Önümüzdeki dönemde özellikle su meselesiyle ilgili çok daha bütüncül, uzun soluklu bir politika setini milletimizin önüne getirmeyi planlıyoruz. Tarımda modern sulama teknikleri, hayvancılıkta verimlilik ve ıslah çalışmaları, gıdada izlenebilirlik ve kalite standartları, su yönetiminde ise entegre havza yaklaşımını güçlendiriyoruz."
Yılmaz, tarım, gıda ve hayvancılık alanındaki bütüncül politika anlayışının, Türkiye'nin hem kendi gıda arz güvenliğini güçlendirmesi hem de bölgesel ve küresel ölçekte sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunması açısından önemine işaret ederek, "Ülkemiz bugün 206'dan fazla tarım ürününü üreten güçlü bir tarım potansiyeline sahiptir. Kim ne derse desin. Sorunlarımız yok mu? Elbette var. Dünyada sorunu olmayan bir ülke var mı? Bütün ülkelerde sorunlar var." dedi.
Türkiye'de sürekli şekilde karamsarlık yaymaya çalışan, başarıları küçültmeye gayret eden ciddi bir kesim olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şöyle devam etti: "Tarım sektörüyle ilgili bunu çok daha yoğun bir şekilde yaptıklarını görüyoruz. Onlara verilecek en güzel cevap, 'Halep oradaysa arşın burada.' demektir. Ölçülebilir rakamlarla gerçek durumu, hakikati ortaya koymaktır. Yine tekrar ediyorum, bu sorunlarımız yok anlamına gelmiyor ama başarılarımızı, geldiğimiz noktayı da takdir etmemiz gerekiyor. Moralimizi, maneviyatımızı bozmaya çalışanlara da prim vermememiz gerekir. Türkiye, sebze ve meyve üretiminde dünyada 4'üncü, bitkisel üretimde 11'inci sırada yer almaktadır. Hayvansal üretimde de benzer bir başarı söz konusu. Sığır eti, tavuk eti ve yumurta üretiminde Avrupa'nın lideri, su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa'da 2'nci, dünyada ise 16'ncı sıradayız. Bu gerçekleri de bilmemiz gerekiyor."
Türkiye ekonomisinin genel görünümüne ilişkin bilgiler de sunan Yılmaz, “milli gelirimiz bu yıl itibarıyla inşallah 1,5 trilyon doları aşmış oldu. Yılsonu geldiğinde hep birlikte göreceğiz. Daha geçtiğimiz gün IMF Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu açıkladı. Bu tahminlerin gerçekleşmesi halinde sıralamadaki yerimizi bir üst basamağa taşıyacağız gibi görülüyor. Geçen yıl dünyanın 17'nci büyük ekonomisiydik, nominal dolar bazında. Satın alma gücüne göre 12'nci büyük ekonomiydik 2024 yılında. IMF'nin bu tahminlerinin gerçekleşmesi halinde 2025 itibarıyla Türkiye ekonomisi dünyanın nominal dolar bazında 16'ncı büyük ekonomisi, satın alma gücü paritesine göre ise 11'inci büyük ekonomisi konumuna yükselmektedir. Bu da gerçekten sevindirici. Avrupa'da da 4'üncü büyük ekonomi olacağız. Bu rakamlar gerçekleşirse, İtalya'yı satın alma gücü paritesine göre geride bırakarak bir üst basamağa çıkmış olacağız.” dedi.
2026 Yılı Bütçesi hakkında da bilgiler veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'mizde, Kırsal Kalkınma Programı, Ormanların ve Doğanın Korunması ile Sürdürülebilir Yönetimi Programı, Tarım Programı, Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Programı ile bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, gıda güvenilirliği bileşeni için toplam 824 milyar lira ödenek ayırmış bulunmaktayız." dedi.
Kuraklığın yanı sıra don gibi doğal afetlerin etkisi, küresel etkilerle artan girdi maliyetleri, gıda arzındaki küresel kırılganlıklar, yer ve mera baskısı gibi sınamalarla da karşı karşıya olunduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Gıda, tarım, hayvancılık ve su alanında tüm paydaşlar müsterih olsun ki karşılaşılan ve karşılaşılması muhtemel olan tüm riskleri gerekli önlemlerle bertaraf etmeye ve oluşan yeni fırsatları değerlendirmeye yönelik dinamizm ve anlayışa sahibiz. İklim değişikliğine uyumlu, suyu merkeze alan bir tarımsal üretim planlaması yürütüyoruz. Bütün destekleme sistemlerimizi buna ayarlamış durumdayız." şeklinde konuştu.
Yılmaz, suyla ilgili çok daha geniş bir hazırlık içinde olduklarına dikkati çekerek, "Deniz suyunun tatlı suya çevrilmesinden açık sistem sulamaların kapalıya dönüştürülmesine, yapay zekanın kullanımına varıncaya kadar çok sayıda eylemi, bitki desenini dönüştürücü çalışmaları hayata geçirmeye kararlıyız. Bu yeni normale Türkiye olarak kendimizi hazırlamak ve buradaki riskleri bertaraf etmek durumundayız. Bu çalışmalarımız belli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla daha geniş bir şekilde paylaşacağız. Burada da yine akademik dünyanın, tüm ilgili tarafların yine düşünce kuruluşlarının ortaya koyacakları fikirler, bizim için yol gösterici olacaktır." ifadelerini kullandı.
Gıda arz güvenliği doğrultusunda üretim planlamasında su verimliliğini merkeze aldıklarını vurgulayan Yılmaz, ürün desenini iklim koşulları ve arz talep dengesiyle uyumlu biçimde şekillendirdiklerini, depolama, lojistik ve üretici örgütlenmesi altyapısını güçlendirerek, gıdaya kesintisiz ve güvenli erişimi teminat altına aldıklarını söyledi. Yılmaz, dijital su izleme altyapılarının kurulduğunu, su tasarrufu bilincinin artırılarak yatırımlarda kuraklık riski yüksek bölgelere öncelik verildiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, tarım, gıda, su yönetimi ve hayvancılık alanlarında bilimsel araştırmaların derinleşmesinin, sürdürülebilir üretim modellerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını, bu alanlarda akademinin, veriye dayalı analiz ve yenilikçi çözüm önerileriyle politika süreçlerini besleyen öncü bir rol üstlenmesinin önemli olduğunu söyleyerek TASAV’ı tebrik etti.
Açılış Konuşmalarının ardından, TASAV Mütevelli Heyeti ve Vakıf Başkanı İsmail Faruk Aksu tarafından, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Yılmaz adına dikilen fidanın sertifikası kendisine takdim edildi.
Açılışın programının tamamlanmasıyla birlikte, panel oturumları gerçekleştirildi. Panelin ilk oturumuna Prof. Dr. Hasan Kalyoncu başkanlık etti. Oturumda; AK Parti Burdur Milletvekili Prof. Dr. Adem KORKMAZ, MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman BAŞKAN, TMO Genel Müdürü Ahmet GÜLDAL, Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Osman YILDIZ, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Genel Sekreteri Doç. Dr. Hamit AYANOĞLU ve Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet DEMİRCİ söz aldı.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR’ın başkanlık ettiği İkinci oturumda ise Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kıvanç BİLECEN, Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol AYDIN, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ezgi AYTAÇ, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet ÇALCIOĞLU, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer ÇETİN ile Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Alparslan UMARUSMAN birer konuşma gerçekleştirdi.
Sempozyum Sonuç Bildirisinin Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş Çevik tarafından ilan edilmesiyle etkinlik sona erdi.